DünyaGenelGündemKöşe YazılarıManşetSanatSiyaset

    Lütfullah Kaleli Yazdı: ”MİDE BULANDIRAN ŞEYLER” 

Tarih tekrardan ibarettir. Diyenler boşuna dememişler. Osmanlıyı yıkanlar, kiliseler-dönmeler ve diğer yabancılaşmış elemanlardır 

Devlet yönetiminde; çifte vatandaş olanlar- yabancılarla evli olanlar- yabancılardan burs alanlar asla yer almamalıdır. Ülkemdeki başta ABD ilintili o kadar çok, dil kursları çoğaldı ki! Necdet Sevinç’in “Ajan okulları adlı kitabını “hatırlamadan edemiyorum. 

Askerler-Teknokratlar ve diğer üst düzey yöneticiler, tekrardan gözden geçirilmelidir. Geçmişimiz acı derslerle doludur. Yeni başladığı iddia edilen Türkiye yüzyılının ölü doğması mı hedefleniyor. 

BİRİSİ BASINDA; AL SANA Kürt bakan- Al sana Ortodoks bakan söyleminde bulunmuş. Yazının tamamını okumadım. Başlığı bile midemi bulandırmaya yetti. Bu kafayla gidilirse! Düşman aramaya gerek kalmayacak. Düşmanlarımız bizleri açıktan yönetmeye başlayacak. Ortodoks bakanın; Cumhurbaşkanı yerine, Fener Rum Patrikhanesinden emir alma olasılığı beni çok tedirgin ediyor. 

Bir süredir, etki alanlarımızdaki, iç çatışmalar- ihtilal girişimleri, dikkatimi çekiyordu. Örneğin: Sudandaki çatışmalar- Libya’daki Görüş ayrılıkları- Kosova’daki gerilimler-Kırgızistan’daki darbe girişimi- Aynıyla karşılık verilmezse, başımız belada- yürüyüşümüz durma noktasında demektir. 

Irak ve Suriye’yi saymıyorum bile. Bizim başımıza bela olanlar belli, geri zekâlılar bile anladı. Bizim ellerde güzel bir deyiş var!” Düşmanımın düşmanı dostumdur.” diye. Vakit yitirmeden hemen mütekabil anlaşmalar yapılmalı düşmanlarımız ciddi olarak tehdit edilip durdurulmalıdır. 

Düşmanlarımız ,dikkat dağıtma-deneme- zaman kazanma-olgunlaştırma derdindeler. Bizim açımızdan ise; düşman çok; vakit yok. Adam gibi çalışmak-akıllı kocamışlarımız kadar dikkatli olmak zorundayız. 

Askerde iken öğrendiğim bir söz var.! “BARIŞTA TER DÖKMEYEN! SAVAŞTA KAN DÖKER.” Bu kafayla gidilirse çok uzak olmayan bir gelecekte çok kanımız döküleceğe benzer. Görklü Çalap’ımız yüce Türk Ulusunu korusun ve yüceltsin. 

Elbet kadim Türk Devlet aklı tüm önlemleri almış olmalı, amma bizimde çorbada, azda olsa tuzumuz bulunmalı değil mi? 

Düşmanlarımız, ataklarından asla vaz geçmeyecekler, yeni, yeni, girişimlerde bulunmaya aralıksız devam edeceklerdir. Akıllı olmak bize –çok çalışmak bize- birliğimizi korumak bize düşmektedir. Öncelikle “Dilde-Fikirde-İşte birliğimizi pekiştirmek durumundayız. 

Din birliğimizi- dil birliğimiz-kültür birliğimizi-Tarih birliğimizi-tasada ve kıvançta birliğimizi beslemek-büyütmek-güçlendirmek zorunluluğumuz sürmektedir. Ters durumlarda çok yönlü –çok sayıda zafiyetlerimizin oluşacağından ve düşmanlarımızın buralardan girip saldıracaklarından bizleri yok etmeye çalışacaklarından kimsenin şüphesi olmamalıdır. 

Her zamankinden daha dikkatli olmalı- çabalarımızı insanüstü düzeye çıkarmak için kafa yorma çağındayız. Elimizdekilere sımsıkı sarılmak delicesin âşık olmuş gibi sevmek sizce nasıl bir duygu! 

Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, düşmanlarımıza misliyle karşılık veren –bizim olanı koruyan- yurdumuza âşık olan aklını en verimli şekilde kullanan tüm kardeşlerimizin üzerine olsun vesselam. 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak tekrar deneyin.