AsyaAvrupaDünyaGenelKöşe YazılarıManşetOrtadoğuSiyaset

Lütfullah KALELİ: ”DIŞ MÜDAHALE”

Seçimler yaklaşırken, İsevi dünya hareketlendi. ABD’nin terör raporu, Avrupa’da değişik ülkelerin, Cumhurbaşkanını Uluslar arası ceza mahkemesine vermesi, delil olarak; MİT operasyonlarını ve terörle mücadele operasyonlarını göstermeleri bana pek manidar göründü.

Önümüzdeki günlerde, benzer hareketlerin yoğunlaşmasını beklemek gerek. İçimizdeki düşmanların sıra dışı hareketlenmeleri, sosyal medyayı daha çok kullanmaları söz konusu. Sosyal medyadaki kullanımlara baktığımda sınırlı sayıda kişinin birçok hesap kullanarak, kamuoyu oluşturma çabalarını görüyorum.

Birde bunların paylaşımlarını sorgulamadan, araştırmadan paylaşan, benim saf yurttaşlarım var. Yazılı ve görsel basına gelince; yurt dışındaki olaylara gelince sansür uyguluyorlar. Hem de belli bir stratejiye göre. Televizyonların da onlardan geri kalır halleri yok.

Bizim köyde bir özdeyiş var ”kendim ısırırım, amma ele(yabancıya)öptürmem diye.” Cumhurbaşkanlığı makamı Türkiye Cumhuriyeti devletini ve ulusun birliğini temsil eder. İsevi dünya, resmen devletimizi hedef almış, onu yok etmek için her türden haltı yemektedir.

Başka devletimiz yok. Kaçacak bir yerimizde yok. Eğer karının kızının meme uçlarından yapılmış tespihleri papazların boynunda görmek istemiyorsan,, hamile kadınların karnındaki çocukların, kız mı-erkek mi iddialarına konu olup, karınların deşilmesini istemiyorsan,gençlerin derilerinin yüzülmesini istemiyorsan, halkın cami ve benzeri yerlere doldurulup diri diri yakılmasını istemiyorsan, devletimize sahip çıkmalısın. Tecavüz adası “AKDAMAR ADASINI.” Asla unutmayacaksın.

Rahmetli babam derdi ki,” En kötü devlet, devletsizlikten iyidir.” 1950 li yıllarda Mısırda yaptığı gözlemlerin sonucunu diyordu.

Statların karıştırılması da rastgele değil. Önceden planlanmış hareketler. Nerede bir kalabalık var ise, oraları karıştırıp sokağa dökmek isteyeceklerdir. Ekonomiyi karıştırmaya, kafalarımızı karıştırmaya devam edeceklerdir.

Kafası karışan ulusların ,birliğini koruması –huzur içinde yaşaması – devletine sahip çıkması , olası değildir. Örnek işte Iraklıların içine düştükleri durum. Ebu gureyp ceza evine razı oldular. Sözde Saddam’dan kurtulmak istiyorlardı. Yağmalanan Bir Irakta yaşamayı şans sayıyorlar.Ne ırz kaldı ne namus.

Suriye’ye gelince; onlarda Esad’dan memnun değillerdi, sözde ondan kurtulacaklardı. Ne oldu. Iraklılardan bin beter durumdalar. Afganistan ise ayrı bir ibret levhası. Onlarda bir hırs yüzünden (GENERAL Necibullah eliyle) acınacak hallere düştüler.

Bu kadar örnek yeter! Azıcık aklı olana, yeterde artar bile. Yurduna- Ulusuna –Devletine, bağımsızlığına- onuruna sahip çık. Düşmanlarının tatlı sözlerine- Kıymetli hediyelerine- güzel kadınlarına – hilelerine kanma. Suriye- Irak- Afganistan’dan daha kötü hallere düşeceksin.

Görklü Çalap’ımızın görkemli selamları, Tarihten ve günümüzden ders alıp usunu (aklını)başına alanların-Yurdunu-ulusunu, özünden çok sevenlerin, düşmanla uğraşına (savaşına)ara vermeyenlerin üzerine olsun vesselam.

LÜTFULLAH KALELİ

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu

Reklam Engelleyici Algılandı

Lütfen reklam engelleyicinizi kapatarak tekrar deneyin.