Diyanet’in ‘Türkçe Kur’an olmaz’ tartışmasına tarihçi Dr. Halil Yıldırım’da katıldı

13. Yüzyıl ve Türk İslam tarihçisi olan, Türk babaları hakkında yaptığı çalışmaları ile dikkat çeken Dr. Halil Yıldırım, kişisel twitter hesabından Diyanet’in Türkçe karşıtı açıklamasını eleştirdi.

Dönemin Emevi mantalitesine de değinen Yıldırım: ‘. Bizde ki Arabça sevdasında olanlar da tıpkı Hişam gibi Arabın Efendi olduğunu kabul ediyor.‘ dedi.

İşte o sözler:

Arapça ve Arapça ibadet Üzerine

Diyanet’in Türkçe ibadeti meşru görmemesi üzerine önceki tivitlerimde görüş bildirmiştim. Arapların üstenci tavrı yüzünden Arapça dışı ibadetin kabul görmemesi ve İslâm dışı sayılması Emevî Sultanı Hişam dönemine dayanıyor. ++

Arapların Arapça titizliği ise çok eskiye. 515 yılında ki bir Dar’ûl Nedve kaydında ” Kâbe etrafında ve Mekke’den Taif’e kadar Arabça dışı konuşan kişilerin Kâbe’ye girişi yasaklanmıştır ” Kanunu ile dillerini nasıl öncelediklerini görebilirsiniz. ++

Arab coğrafyasının tümünde kullanılan ” Acem ” tabiri ise Arabça’yı kullanamayan / kötü kullanan Acemî yahut çaylak demektir. Sanıldığı gibi Fars veya İranlı değil Arabça’yı kötü kullanan demektir. ++

Onur: Arabça ise Kur’an tabiri ile ” lisanul Arabiyyen ” Kur’an size fasih ( açık tane tane ) bir dille indirildi. Yani aslında Arabça kendi terminolojisinde fasih dil bir başka deyişle ( R-B kökü ile Rabbin dili ) demektir. Kısaca millet ismini iyi dil kullanımı ve fasih ifadeden almş

 İslâm öncesi Arab Toplumu; Nebatî, Himyeri, İbranî, Berberî ve Kıptî topluluklarından oluşuyordu. Arabça dil birliği ile birleştiler. Bu birleştirici unsur onları millet yaptı. Arabı arab yapan kullandığı dil oldu. Bir başka deyişle bu dil bir millet oluşturdu ++

Emevî dönemi uygulaması dil önceliğinin bir iz düşümüdür. İslam olmak için Arabça öğrenip dil üstünlüğünü kabul edecek ( onların deyişi ile rab dilini öğrenecek ) sonra İslâm olunacaktır. Bizde ki Arabça sevdasında olanlar da tıpkı Hişam gibi Arabın Efendi olduğunu kabul ediyor.

Dirim Gazetesi

Exit mobile version